Yıl: 2022

Sperm Hareket Azlığı Nedir?

Sperm Hareket Azlığı Nedir?

Erkek kaynaklı infertilite durumunun ardından birçok faktör olabilmektedir. Sperm kalitesinin belirlenmesi sırasında baz alınan kriterlerden olan sperm hareketliliği de erkek kısırlığının gündeme gelmesine neden olabilir.

Gebelik oluşumu için sperm hücrelerinin ideal sayıda olması, sperm morfolojisinin uygunluğu ve spermlerin ideal hızda ileri yönlü hareketliliği gibi şartların sağlanması gerekir. Sperm kalitesinin yalnızca sperm sayısına indirgenmemesi bu nedenle oldukça önemlidir. Bu yazımda sperm hareket azlığı ve sperm hareket azlığına yol açan nedenler hakkında bilgi aktaracağım. Öncelikle sperm hareketliliği yani sperm motilitesi kavramını açıklamak istiyorum.

Sperm Hareketliliği Nedir?

Sperm motilitesi olarak da adlandırılabilen sperm hareketliliği kısaca spermin yumurta hücresine doğru verimli bir şekilde hareket edebilme yetisi olarak tanımlanabilir. Spermlerin yumurta hücrelerine ulaşması ve döllenmenin gerçekleşmesi adına dişi üreme sisteminden yumurtaya doğru ilerleyebilmesi gerekir. Bu hareket ileri yönlü olmalıdır, aksi halde gebelik oluşumu için gerekli temel şart olan sperm ve yumurta hücresi birlikteliği meydana gelmez.

Spermler temel olarak 2 şekilde hareket ederler. Bu hareket mekanizmalarından biri ilerleyici diğeri ilerleyici olmayan nitelik taşır.

Non-progressif yani ilerleyici olmayan şekilde hareket eden spermler yumurtaya doğru ulaşamazlar, titreşip küçük daireler çizerler.

Gebeliğin oluşması için spermlerin sahip olmasını beklediğimiz hareket tipi ilerleyici harekettir. Kadın üreme sisteminde spermlerin ilerleyebilmesi için gerekli hız saniyede minimum 25 mikrometre olarak belirlenmiştir.

Sperm Hareket Azlığı Nedir?

Sperm hareket azlığı,  yumurta hücresiyle buluşabilecek ileri yönlü hareket edebilme yetisine sahip olan spermlerin, tüm spermlerin %32’sinden az olması durumudur.

Bu noktada bilinmesi gereken sperm hareket azlığının belirli bir ölçüye kadar normal kabul edildiği ancak tüm spermler içerisindeki oranının belirleyici olduğudur. Yapılan semen analizi sonuçlarında ideal şekilde hareket eden spermlerin oranı %32’den az olduğunda, sperm hareket azlığı gündeme gelir.

Sperm Hareket Azlığı Neden Olur?

Sperm hareket azlığı nedenleri oldukça çeşitlidir. Bazı hastalarda sperm hareket azlığına neden olabilen faktörler belirlenebilirken bazılarında belirlenemeyebilir.

  • Testis toplardamarlarında varisleşme ile karakterize varikosel hastalığının,
  • Sistemik hastalıkların,
  • Sigara kullanımının,
  • Hormon dengesindeki bozulmaların,
  • Pelvik bölgeye alınan travmaların,
  • Tekrar eden efeksiyonların,
  • İnmemiş testis gibi konjenital durumların,
  • Fiziksel ve psikolojik strese maruz kalınmasının,
  • Vitamin ve mineral eksikliklerinin ve
  • Sperm yapısındaki bozuklukların sperm hareket azlığına yol açan risk faktörleri arasında yer aldığı ifade edilebilir.

Sperm Hareket Azlığı Teşhis ve Tedavisi

Sperm hareket azlığı semen spermiyogram ile yapılabilmektedir. Farklı zaman dilimlerinde gerçekleştirilen en az iki semen analizi ile sperm hareket azlığı teşhisi konulabilmektedir. Gerekli durumlarda kan testleri ve hormon testleri yapılarak detaylı bilgi edinilebilir. Sperm hareket azlığının değerlendirilmesi amacıyla skrotal renkli Doppler ultrasonografiye de başvurulması mümkündür.

Elde edilen veriler doğrultusunda, sperm hareket azlığına yol açan temel faktöre göre tedavi planlaması yapılabilir. Bu noktada kimi zaman cerrahiye gerek duyulabilir kimi zaman kilo verilmesi, sigaranın bırakılması, vitamin desteği alınması gibi önlemlerle sperm hareketliliği artırılabilir. Kapsamlı muayene ve test süreçlerinin ardından üroloji ve androloji uzmanları tedavi süreçlerini hasta özelinde belirlerler.

Beni İnstagram’da Takip Edebilirsiniz

Sperm Hareket Azlığı Nedir?

Sperm Kalitesini Düşüren Alışkanlıklar

Sperm Kalitesini Düşüren Alışkanlıklar

Gebelik elde edilmesi bazı çiftler için son derece kolay olsa da bazı çiftlerin gebelik elde edebilmesi için tıbbi danışmanlık ihtiyacı oluşabilir. Gebe kalmak konusunda zorluk yaşanan durumlarda hem kadın hem erkekler birtakım testlere tabi tutulurlar.

Bunlardan biri semen analizidir ve spermin kalitesini belirlemeye yardımcı olur. Ancak erkeklerin doğurganlığını etkileyen bazı yaşam tarzı faktörleri olduğu göz ardı edilmemelidir. Günlük yaşamda yapılacak bazı değişiklikler sperm sayısının ve kalitesinin artırılmasında rol oynayabilir.

Aşırı alkol tüketimi erkeklerde testosteron seviyesinin düşmesine ve sperm kalitesinin bozulmasına neden olabilir. Sigara kullanımı ise kalp hastalığı, kanser ve diğer birçok hastalığa yakalanma riskini artırmanın yanı sıra erkek doğurganlığına da çeşitli şekillerde zarar verebilir.

Bu zararlar arasında; sperm sayısını düşürmek, sperm hareketliliğini azaltmak, anormal şekilli sperm üretimine neden olmak ve artan DNA fragmantasyonu sayılabilir. Ayrıca steroidler, opioidler ve uyuşturucu maddelerden kaçınılmalıdır. Steroidler, sperm üretiminden sorumlu olan hormonal sinyallere zarar verir. Opioidler ise sperm üretimini bozabilir, kalitesini düşürebilir ve miktarını azaltabilir. Uyuşturucu kullanımı da sperm sayısının azalmasına neden olabilir.

Azospermi kaderiniz değil!

Detaylı bilgi almak için buraya tıklayın

Beslenme Sperm Kalitesini Etkiler mi?

Kilo, erkek doğurganlığında önemli rol oynayan unsurlardan biridir. Zayıf ya da fazla kilolu olmak hormonlarda ve sperm kalitesinde değişikliklere yol açabilir. Dengeli diyet ve düzenli egzersiz sağlıklı kilonun korunmasını, hormon dengesini ve sperm kalitesini sağlar.

Yağsız proteinler, meyveler, sebzeler, tam tahıllılar gibi besin gruplarına yer verilmesi aynı zamanda düzenli olarak orta düzeyde fiziksel aktiviteler yapılması sperm kalitesini ve miktarını iyileştirebilir.

Tüm bunların yanı sıra elektromanyetik radyasyon ve böcek ilaçları gibi tehlikeli maddelere tekrar tekrar maruz kalmak da sperm sayısı, hareketliliği ve morfolojisi üzerinde olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Sebze ve meyvelerde çok sık görülen pestisitli gıdalardan uzak durmak için; organik meyve ve sebze alınması ve ürünlerin tüketilmeden önce iyice yıkanması gerekir.

Elektromanyetik radyasyona maruziyeti mümkün olduğunca sınırlandırmak için cep telefonu ön cepte tutulmamalı, dizüstü bilgisayar kucağa koyulmamalı ve yiyeceklerin ısıtılması sırasında mikrodalgadan birkaç metre uzakta durulmalıdır.

Testisler spermlerin vücut sıcaklığında ya da bu sıcaklığın altında tutulması için vücudun dışında bulunurlar. Bu sıcaklığın artmasına neden olan sıcak su dahil her tür etken spermatogenez denilen ve sperm üretimi için zorunlu olan metabolik sürece etki ederek sperm kalitesini etkileyebilir.

Beni İnstagram’da Takip Edebilirsiniz

azoospermi

Mikro TESE

Kısaca mikro TESE olarak bilinen mikroskopik testiküler sperm ekstrasyonu sperm hücrelerinin direkt olarak erkek üreme sisteminden alındığı bir operasyon olma niteliği taşır. Farklı zamanlarda gerçekleştirilen en az iki ayrı spermiyogram sonucunda ejakülatında canlı ya da cansız hiç sperm hücresine rastlanmayan, tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi teşhisi konan erkeklere uygulanmaktadır. Bu uygulama sayesinde birçok çift çocuk sahibi olabilmektedir.

 

Mikro TESE Ameliyatı Nedir?

Mikro TESE, genel anestezi altında, tüp bebek tedavisi için yapılan sperm elde etme işlemidir. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi tanısı konan erkeklerden MikroTESE sayesinde sperm hücresi elde edilebilmektedir. Bu işlem geleneksel TESE uygulamasına göre daha başarılıdır. Operasyon gelişmiş teknolojik özelliklere sahip mikroskop kullanılarak yapılır.

MikroTESE operasyonu sırasında testislerde sperm üretimi olan bölgeler mikroskop yardımıyla detaylıca görüntülenir. Bu sayede canlı sperm hücresi bulma ihtimali artar. İşlemin mikroskop ile yapılmasının bir diğer avantajı da sperm arama ve alma işlemi yapılırken testis dokusuna zarar verme riskini minimuma indirmektedir. Mikro TESE operasyonlarında canlı sperm bulma ihtimali oldukça yüksektir. Bu oran seçilmiş hastalarda %60 dolaylarına çıkabilmektedir.

 

Mikro TESE Ameliyatı Nasıl Yapılır?

MikroTESE ameliyatı genel anestezi ile yapılmaktadır. Bu sayede hastalarda işlem boyunca herhangi bir rahatsızlık hissi meydana gelmemektedir. Operasyon için ilk önce skrotumun orta hattından bir kesi yapılmaktadır. Bu sayede testislerde sperm üretiminin gerçekleştirildiği bölgelere erişim sağlamak mümkün hale gelmektedir. Sonrasında ise birkaç küçük kesi atılarak doku alınır. Doku çıkarıldıktan sonra mikroskop altında sperm araması yapılmaktadır. Canlı sperm bulunduğunda hemen döllenme için kullanılabilmektedir. Sperm hücresi alındıktan sonra skrotumda açılan kesi kapatılarak ameliyat sonlandırılır. Hastalar genellikle aynı gün evine gitmektedir. Gündelik hayata geri dönüş ise yaklaşık olarak 1 – 2 haftayı bulabilmektedir.

 

Mikro TESE Ameliyatı Ne Kadar Sürer?

MikroTESE ameliyatının süresi kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Ameliyat süresi sperm hücresinin bulunması ile direkt olarak alakalıdır. Sperm hücresinin bulunması için incelenen doku miktarı arttıkça ameliyat süresi de uzar. Alınan her doku mikroskop altında detaylı bir şekilde incelenmektedir. MikroTESE ameliyatları ortalama olarak 2 saat civarında sürmektedir.

 

Mikro TESE Ameliyatı Hangi Hastalara Uygulanır?

MikroTESE ameliyatı için hastaların bazı kriterleri karşılamaları gerekmektedir. Bu işlem tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastaları için uygundur. Yapılan hormon testlerinde kanında yeterli miktarda testosteron seviyesi bulunan hastalar operasyon için ideal hastalar arasında yer almaktadır. Çünkü kandaki testosteron seviyesinin yüksek olması testislerin fonksiyonlarının varlığı anlamına gelir.

Sperm üretimi erkeklerde bulunan Y kromozomundaki AZF bölgesi tarafından ve bu bölgede yer alan a, b, c alt bölgelerinde düzenlenir. A, B ya da her üç alt bölgenin de bulunmaması durumunda vücutta sperm üretiminin gerçekleşmesi mümkün değildir. Bu hastalarda sonuç alınamayacağı için mikroTESE ameliyatının yapılmasına da gerek yoktur.

 

Mikro TESE Ameliyatı Riskleri Nelerdir?

Her ne kadar mikro TESE ameliyatı oldukça güvenilir bir ameliyat olsa da tüm operasyonlarda olduğu gibi bazı riskler barındırır. İşlemden sonra ameliyat alanının açılması, kanaması ya da enfeksiyon oluşması bu risklerden bazılarıdır. Ayrıca testislerde ağrı ve rahatsızlık hissi de meydana gelebilmektedir. Bu ameliyatlarda testis dokusuna zarar verme oranı hiç yok denecek kadar azdır. Ameliyat esnasında sperm bulundurma olasılığı olan testis bölgeleri 25 kata kadar büyütülebilmektedir. Bu sayede ameliyatı alanı detaylı bir şekilde görülebilmektedir. Görüntülerin aşırı miktarda büyütülmesi operasyonu gerçekleştiren uzman hekimin daha kolay çalışma yapmasına olanak sağlar. Bu durum ameliyatın güvenli bir biçimde gerçekleşmesine katkıda bulunur.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Mikro TESE Ameliyatında Sperm Çıkmazsa Ne Olur?

Mikro TESE ameliyatı sonrasında canlı sperm hücresine rastlanmadığında testislerden örnek alınarak patolojiye gönderilmektedir. Bu örnek dokular laboratuvarda detaylı bir şekilde incelenir. Patoloji sonucuna göre mikro TESE ameliyatı tekrarlanabilmektedir.

Mikro TESE Ameliyatı Olacak Olanlar Nelere Dikkat Etmelidir?

Mikro TESE ameliyatında sperm hücresi direkt olarak testislerde aranmaktadır. Bu nedenle hastaların işlem öncesinde cinsel perhiz uygulamasına gerek yoktur. Kronik rahatsızlığı bulunanların ve bu rahatsızlığa bağlı ilaç kullanan kişilerin bunu mutlaka muayene esnasında bildirmesi gerekir.

Birden Fazla Mikro TESE Ameliyatı Yapılabilir mi?

İkinci kez mikro TESE ameliyatı yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Ancak yeni operasyon planlaması ile ilk Mikro TESE arasında minimum 6 ay olması tavsiye edilmektedir.

Mikro TESE Başarı Oranı Nedir?

Mikro TESE başarı oranı azosperminin altında yatan neden göre değişiklik gösterebilmektedir. Ancak genellikle mikro TESE ameliyatı olan hastaların yaklaşık %40 – 60’ında canlı sperm elde edilebilmektedir.