Klinefelter sendromu yaklaşık her 500 erkekten birinde görülen genetik bir problemdir. Kısaca KS ya da XXY olarak da bilinen bu sendromun vücut üzerinde çeşitli etkileri bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi de infertilitedir. Ancak mikro TESE gibi gelişmiş ameliyat yöntemleri sayesinde Klinefelter sendromu olan kişiler de çocuk sahibi olabilmektedir.
Azospermi hakkında daha fazlasını öğrenmek için buraya tıklayın
Klinefelter Sendromu
Klinefelter sendromu, bir erkeğin fazladan bir X kromozomu ile doğduğu yaygın bir genetik durumdur. Tipik olarak bir erkek bir X ve bir de Y kromozomuna sahiptir. Klinefelter sendromlu kişilerde meme büyümesi, meme kanseri, osteoporoz, kısırlık ve öğrenme güçlükleri gibi problemler görülebilir. Tedavi fiziksel ve duygusal terapinin yanı sıra hormon replasmanı içermektedir.
Klinefelter Sendromu Nedir?
Erkekler X ve Y olmak üzere iki farklı 46 kromozom ile kadınlar ise ikisi de X olan 46 kromozomu ile dünyaya gelir. Bir bireyin beklenen X veya Y kromozomlarından daha fazla veya daha azına sahip olabileceği bir dizi farklı durum vardır. Bir erkeğin genetik kodunda fazladan bir X kromozomu ile dünyaya gelmesine Klinefelter sendromu adı verilir. KS görülen kişilerde 46 yerine 47 kromozom vardır. Kişinin hücrelerinin yalnızca bazılarında bu değişiklikten kaynaklanan etkilenen formlar vardır. Diğer hücreler tipik 46 XY’ye sahip olabilir.
Klinefelter Sendromu Özellikleri Nelerdi?
Klinefelter sendromu doğuştan gelen bir problemdir. Hamilelik döneminde yapılan bazı testler çocukta Klinefelter sendromu olup olmadığını gösterebilmektedir. Ancak sendrom genellikle ileri yaşlarda teşhis edilir. Bebeğin normalden daha küçük penis ile doğması ya da ergenlik yaşları geldiğinde ergenliğe girilmemesi belirtiler arasında yer alır. Klinefelter sendromu olan birçok erkeğe tanı konamamaktadır. Hayatında bebek sahibi olmayı planlamayan birçok kişi fazladan bir X kromozomuna sahip olduğunu bilmemektedir.
Mikro TESE İle Klinefelter Sendromu Tedavisi
Klinefelter sendromu olan kişilerin testislerinde sperm üretimi olmadığı için azospermi görülür. Klinefelter sendromu, tıkanıklığa bağlı olmayan azopsermi nedenlerinden birisidir. Azospermi hastalarının menisinde hiçbir sperm hücresi bulunmaz. Ancak mikro TESE ameliyatı ile Klinefelter sendromu olan birçok kişi baba olma şansını yakalayabilir. Ameliyat esnasında alınan örnek dokularda çok detaylı bir şekilde sperm hücresi araması gerçekleştirildiği için ameliyat uzun süre bilmektedir. Mikro TESE ameliyatları ortalama 2 – 2,5 saat kadar sürmektedir.
Mikro TESE İle Klinefelter Sendromlu Erkeklerin Çocuğu Olur mu?
Klinefelter sendromu kaynaklı kısırlık problemi nedeniyle çocuk sahibi olamayan çiftlere tüp bebek tedavisi tavsiye edilmektedir. Tüp bebek tedavisi kapsamında mikro TESE ameliyatı ile direkt olarak testis dokularında canlı sperm hücresi aranır. Skrotuma açılan küçük bir kesiden içerisinde sperm hücresi olabilecek seminifer tübülleri araştırılır. Sperm barındırma ihtimali yüksek olan doku alınarak mikroskop altında incelenir. Sperm hücresi bulunmadığı takdirde farklı dokulara geçilir ve sperm hücresi bulunana kadar bu işlem tekrar eder. Sperm hücresi bulunduğunda ise açılan kesi kapatılarak ameliyat sonlandırılır. Bu şekilde elde edilen sperm hücreleri, laboratuvar ortamında anne adayından alınan yumurta hücreleriyle döllenir. Ancak bu her Klinefelter sendromuna sahip kişide mikro TESE ameliyatı ile canlı sperm hücresi bulunabileceği anlamına gelmez.
Mikro TESE İle Klinefelter Sendromu Tedavisinin Başarı Oranı Nedir?
Mikro TESE ameliyatlarında sperm bulma ihtimali oldukça yüksektir. Klinefelter sendromuna sahip olan kişilerin menisinde sperm hücresine rastlanmasa da bu testislerde canlı sperm bulunamayacağı anlamına gelmez. Her ne kadar başarı oranı hastadan hastaya değişiklik gösterse de genel olarak mikro TESE ameliyatı ile testiste canlı sperm hücresi bulma ihtimali %60 civarındadır.
Mikro TESE Öncesinde Ve Sonrasında Hastalar Nelere Dikkat Etmeli?
Mikro TESE ameliyatı son derece güvenli bir ameliyattır. İşlem genel anestezi ile yapıldığı için ameliyat öncesinde uzman hekimin verdiği kurallara harfiyen uymak gerekir. Skrotum vücutta en hızlı iyileşen bölgelerden birisidir. Ameliyatın minimal invaziv bir şekilde yapılmasının da avantajıyla kişiler kısa süre içerisinde günlük hayata geri dönebilmektedir. Ameliyat sonra ilk birkaç gün ağrı olması normaldir. Oluşan ağrı, ağrı kesiciler ile kolayca kontrol altına alınabilir. Hastaların ameliyattan sonraki 10 gün boyunca cinsel ilişkiden, mastürbasyon yapmaktan ya da vücudun üstüne yük bindiren temaslı spor aktivitelerinden uzak durması tavsiye edilir.