Son günlerde etkisi giderek artan, Omicron varyantı ile birlikte yeniden gündemde yerini alan Covid-19 yol açtığı sağlık sorunları ile de endişe uyandırıyor.
Hastalığı atlatan bazı kişilerde aylarca devam eden belirtilere yol açan ve “uzun Covid” olarak adlandırılan Covid-19 sanıldığının aksine yalnızca akciğerlere zarar vermiyor.
Son dönemde yapılan araştırmalar doğrultusunda erkek üreme sistemi üzerinde de etkileri olduğu belirlenen hastalığın şu an için yol açtığı olumsuzlukların geçici mi kalıcı mı olduğu yönünde henüz bir netlik bulunmuyor.
Hastalığı atlattıktan 2 ay gibi bir süre sonra sperm değerlerinde, sperm hareketliliği ve sperm sayısında düşüşe yol açtığı verileri ise mevcut. Bu yazımda Covid-19 ve erkek üreme sağlığı üzerindeki etkileri hakkında bilgi bulabilirsiniz.
Covid-19 Sperm Kalitesini Düşürüyor
Covid-19 ne yazık ki erkek üreme sağlığını da olumsuz yönde etkiliyor. Sperm değerlerinde sayı ve hareketlilik bazlı düşüş yaratıyor. Enfeksiyon ne kadar şiddetli olursa etkileri de o denli büyüyebiliyor.
Tüm bunlara ek olarak yapılan araştırmalar Covid-19 sonrası testosteron seviyelerinde de belirgin bir düşüş olduğunu gösteriyor. Aktif olarak hastalık döneminde olan erkekler üzerinde gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda elde edilen verilerin uzun vadeli sonuçları bilinmiyor.
Testislerde virüsün varlığını gösteren araştırmaların olduğunu biliyoruz, viral orşite işaret edebilen belirtiler hastaların %19’unu etkileyebiliyor. Testisleri ve hormonları etkileyebilen hastalıkla ilgili bilinmesi gereken bir diğer unsur da sperm DNA fragmantasyonuna neden olabileceği.
Enfeksiyondan 1 ay kadar süre sonra yapılan testler doğrultusunda sperm DNA hasarının arttığı bilgilerine sahibiz. Sperm DNA fragmantasyonu erkek subfertilitisine ve erkek kaynaklı infertiliteye neden olabilen önemli bir parametre. Sağlıklı ve fertil erkeklerde de karşılaşabildiğimiz bu durum infertil ya da subfertil erkeklerde oransal olarak fazlalaşıyor.
Aşılar İnfertilite Nedeni Değil
Aşılanma politikalarının stabilize olması ile birlikte aşıların erkek kaynaklı infertiliye yol açabileceği yönünde yaygın ve yaygın olduğu kadar da yanlış bir inanış var. Gerçekler ise düşünülenlerin aksi yönünde.
Aşı takvimine uyulması hem hastalığa yakalanma riskini azaltıyor hem hastalığa yakalandıktan sonra bulaştırma ihtimalini. Üstelik aşı olanların hastalığı daha hafif geçirdiğini de biliyoruz.
Aşılanmayan kadınların da erkeklerin de infertilite ile ilgili dönemsel şikayetleri olabiliyor. Tüm bunlara ek olarak pandemi nedeniyle hali hazırda oluşmuş olan gebelikler de riski girebiliyor.
Araştırmacılar, pandeminin başladığı süreçten günümüze Covid-19’un insan üreme sistemi üzerindeki etkilerini araştırmaya devam ediyorlar.
Covid’in cinsel yolla bulaşabileceğine dair henüz bir kanıt bulunmamakla birlikte, araştırmalar üreme sistemindeki hücrelerin virüs için uygun hedefler olduğunu, çünkü koronavirüsün hücrelere girmek için bağlanması gereken bazı reseptörleri taşıdıklarını gösteriyor.
Bu nedenle tedbir almanın ihmal edilmemesi önemli, nitekim dünya genelindeki WHO ve CDC gibi prestijli sağlık kurumlarının önerileri de bu yönde. Hem aşı takvimine uyum sağlamalıyız hem de maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymaya ek olarak doğal havalandırma yöntemlerini denemeliyiz.
Beni Instagram’da da Takip Edebilirsiniz: http://instagram.com/drtanselkaplancan
Tüp Bebek, Kısırlık ve Ürolojik Hastalıklar hakkında yazdığım diğer yazılarımı Blog sayfamdan okuyabilirsiniz.