Kategori: Azospermi

Mikro TESE Ameliyatı

Mikro TESE Ameliyatı Sonrası İyileşme

Kadınların 12 yumurtlama dönemi boyunca korunmasız ve düzenli cinsel ilişkiye girilmesine rağmen hamileliğin oluşmaması infertilite olarak tanımlanmaktadır. İnferilite yalnızca kadın, yalnızca erkek ya da çiftlerin her ikisinden kaynaklanabilmektedir. Erkek kaynaklı kısırlığın yaygın görünen nedenlerinden biri azospermi adı verilen, sıfır sperm olarak da bilinen durumdur.

Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında %60’lara varan oranda sperm bulunabilmesini sağlayabilen Mikro TESE cerrahisi genel anestezi altında gerçekleştirilir. Testislerin tekinin ya de her ikisinin birden kapsamlı olarak incelendiği, sperm bulundurma ihtimali yüksek olan kısımlarından örnek alındığı operasyon sırasında toplanan dokular embriyoloji laboratuvar incelemesine gönderilir. Operasyon sırasında skrotumun orta hattında 2-3 cm boyutlarında bir kesi açılır.

Mikro Tese Ameliyatı Sonrası İyileşme Kaç Günde Gerçekleşir?

Mikro TESE iyileşme süresi son derece konforlu cerrahilerden biri olma özelliğine sahiptir. Operasyon kesisi skrotuma yapılır ve skrotum cildinin en önemli özelliği son derece hızlı iyileşmesidir. Operasyondan 3 saat sonra hastalar sıvı formda gıda tüketimine başlayabilirler.

Erken dönemde reçete edilen ağrı kesicilerin ve antibiyotiklerin kullanılması önemlidir. Antibiyotik kullanımı enfeksiyon oluşumu ihtimalini minimize etmek için önerilir. Genel olarak hastalar bir hafta on günlük süre geçtikten sonra günlük hayatlarına geri dönebilirler. Cinsel ilişki için bir süre daha beklenmesi gerekir. Tam iyileşme gerçekleşmeden cinsel ilişkiden uzak durulmalıdır.

Mikro TESE Ameliyatı Sonrası İyileşme Süreci İle İlgili Sık Sorulan Sorular

Azospermi Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Menide canlı ya da cansız hiç olgun sperm bulunmaması olarak tanımlanabilen azospermi; tıkanıklığa bağlı azospermi ve tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi olmak üzere iki farklı türde karşımıza çıkabilir.

Tıkanıklığa bağlı azospermi durumunda testislerde sperm üretimi mevcut olmakla birlikte spermin meniyi oluşturan diğer sıvılarla birleşmemesi ya da vücut dışarısına atılmaması söz konusudur. Azospermi tedavisi süreci hastanın sahip olduğu azospermi türü doğrultusunda değişebileceği için tedavi süreci de farklılaşabilir. Bu nedenle bu sorunun yanıtının azospermi nedenleri ve dolayısıyla türü doğrultusunda değişebilir.

Mikro TESE Yöntemi ile Sperm Nasıl Alınır?

Genel anestezi altında gerçekleştirilen Mikro TESE sırasında skrotumdan kesi yapılır. Kesi yapılan bölgeden testislerde sperm bulundurma ihtimali olan kısımlar detaylı olarak incelenir ve gerek görülen kısımlardan örnek toplanır.

Operasyonun en önemli özelliği gelişmiş bir mikroskop kullanılarak gerçekleştirilmesidir. Böylece testis hasarı oluşma ihtimali minimum seviyeye iner.

Mikro TESE Neden Yapılır?

Mikroskopik Testiküler Sperm Ekstraksiyonu olarak da adlandırılabilen Mikro TESE cerrahi, spermin doğrudan erkeklerin testislerinden alınmasını sağlayan gelişmiş bir prosedürdür. Operasyonun temel amacı tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında, yardımcı üreme tekniklerinde kullanılmak üzere canlı sperm hücresinin bulunmasıdır.

Testislerden alınan dokularda canlı ve olgun sperm hücresi bulunup bulunmadığı operasyon sırasında embriyoloji laboratuvarında belirlenir. Mikro TESE sırasında çoklu sayıda sperm bulunduğu takdirde spermlerin canlılığının korunması ve yeniden operasyon gereksinimi duyulmaması için sperm dondurma gerekli olabilir.

MikroTESE sırasında sperm bulunmadıysa doku örneği patolojik incelemeye gönderilir. Elde edilen sonuç doğrultusunda operasyonun yeniden uygulanmasına karar verilebilir, bu sürece kadar hastaya ek tedaviler uygulanabilir. Operasyonun tekrarına karar verilmesi halinde ilk operasyondan sonra yaklaşık 6 aylık bir sürecin geçmesi beklenir.

Mikro TESE ameliyatı ile ilgili daha detaylı bilgi almak için Mikro TESE web sitemizi ziyaret edebilirsiniz

Azospermi nedenleri ve detayları

Azospermi Nedenleri ve Detayları

Farklı zaman dilimlerinde en az iki kere gerçekleştirilen semen analizi sonrası menisinde canlı ya da cansız hiç olgun sperm bulunmayan hastalara azospermi teşhisi konulabilir. Azopsermi erkek kaynaklı infertilitenin yaygın nedenlerinden biridir ve meydana gelme mekanizması olarak iki grupta incelenir.

Tıkanıklığa bağlı azospermi türünde erkeklerin testislerinde sperm üretimi gerçekleşiyordur ancak sperm ile meniyi oluşturan diğer sıvıların buluşmasında ya da meninin ejakülasyon sırasında vücut dışarına atılmasında bir sorun vardır. Diğer azospermi türü ise tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi olarak tanımladığımız durumdur. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında farklı nedenlerle testislerde sperm üretimi gerçekleşmiyordur.

Azospermi nedenleri, hastalığın farklı kategorilerde incelenmesini ve dolayısıyla tedavi süreçlerinin farklılaşmasını gerektirir. Günümüzde gelişen tıbbi teknolojiler ve tedavi seçenekleri sayesinde azospermi hastalarının çocuk sahibi olma ihtimalleri son derece yükselmiştir.

Tıkanıklığa Bağlı Azospermi Nedenleri

Azospermi nedenleri, hastalığın türü doğrultusunda değişiklik gösterebilmektedir. Söz konusu tıkanıklığa bağlı azospermi olduğunda temel sorun testislerde üretilen spermlerin meniyi oluşturan diğer sıvılarla birleşememesi ya da birleşse dahi penis aracılığı ile vajina kanalına iletilememesidir. Tıkanıklığa bağlı azospermi nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

Epididim Blokajı

Testislerde üretilen spermlerin erkek üreme sistemi boyunca taşınmasını sağlayan yapılardan olan epididim, farklı nedenlerle tıkanabilir. Bu noktada enfeksiyonların, skrotuma alınan travmaların, yaralanmaların epididim blokajında yüksek risk yarattığı ifade edilebilir. Her ne kadar, çok yaygın olmasa da genetik unsurlar ve kistik fibroz da epididim blokajına neden olarak azopsermi nedenleri gündeme gelebilir.

Vaz Deferens Cerrahisi

Vas Deferans cerrahisi, diğer bir deyişle vas deferansı devre dışı bırakan cerrahi vazektomi olarak da bilinmektedir. Spermlerin meniyi oluşturan diğer sıvılarla birleşmesini imkânsız hale getirmek için gerçekleştirilen ve erkekler için etkin bir doğum kontrol yöntemi olarak ön plana çıkan bu ameliyat azospermiye yol açar. Vazektomiye ek olarak doğuştan vas deferans yokluğu veya farklı nedenlerle tıkanıklığı da azospermiye yol açabilir.

Boşalma Kanalı Tıkanıklıkları

Enfeksiyonlar, doğumsal nedenler, travma, geçirilen cerrahiler ve daha çeşitlendirilebilen farklı unsurlar boşalma kanalı tıkanıklıklarına yol açarak testislerde üretilen spermlerin meni sıvılarıyla birleşmesini engelleyebilir.

Tıkanıklığa Bağlı Olmayan Azospermi Nedenleri

Tıkanıklığa bağlı azospermiden farklı olarak testislerde, bir nedenle sperm üretilmemesi ile karakterize tıkanıklığa bağlı olmayan azopsermi nedenleri de son derece çeşitlidir.

Y kromozomu Mikrodelesyonu

Y kromozomu sperm üretiminde görev yapan son derece önemli genler barındırır. Y kromozomu mikrodelesyonu Y kromozomunda eksik genlerin bulunması ile karakterize bir durumdur. Genetik bir bozukluktur. Y Kromozomu Mikrodelesyonu azospermi nedenleri arasında yer alır.

Karyotip Analizi

Erkeklerin fazladan X ya da Y kromozumuna sahip olmaları, tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi nedenleri arasında yer alır. Karyotip analizi ile kromozomların boyutu, sayıları ve büyüklüğü tespit edilebilir. Klinefelter sendromu kromozomlardaki anomali ile karakterize bir rahatsızlıktır. Kalıtsal değildir, testosteron replasman tedavisi başta olmak üzere çeşitli tedavi yöntemlerine başvurulmasını gerektirebilir.

Radyasyon ve Toksinler

Yapılan meslekler ya da yaşanan bölge nedeniyle bazı bireyler diğerlerinden daha fazla kimyasala ya da ağır metale maruz kalabilir. Bunlara ek olarak yaşanan hastalıklar nedeniyle alınan tedaviler de sperm üretim sürecinde sorunlara neden olabilir.

Varikosel

Testislerin içerisinde yer aldığı skrotumdaki toplar damarların varisleşme durumu olarak tanımlanabilen varikosel hastalığı, testislere kirli kan akışına neden olabilen ve tedavi edilmediği takdirde testis ısısını yükselterek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilen bir hastalık olarak tanımlanabilir. Varikosel tedavi edilmediği takdirde testosteron üretim sürecine de olumsuz etki edebilmekte erkeklerde tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi nedenleri arasında yer alabilmektedir.

İlaçlar

Reçete edildiğinde veya edilmeden kullanılan bazı ilaçların erkeklik hormonu kullanımı veya sperm üretimi üzerinde etkisi olabileceği bilinmektedir. Örneğin erkeklik hormonunun uzun süre boyunca dışarıdan alınması üretim sürecine etki edebilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Hiç spermi olmayan ne yapmalıdır?

En az iki ayrı spermiyogram sonucunda menisinde canlı ya da cansız hiç olgun sperm hücresi bulunmaması durumu azospermi olarak adlandırılır. Azospermi teşhisi konulan hastaların tedavi süreçleri yaşlarına, beklentilerine ve azospermi nedenleri doğrultusunda şekillendirilir. Azospermi teşhisi konan hastaların öncelikle menide sıfır sperm bulunma nedenlerinin belirlenmesi gerekir, daha sonra çiftler özelinde yapılan incelemeler sonucunda da tedavi yöntemleri belirlenebilir.

Azospermi sorunu sonradan olur mu?

Evet, azosperminin sonradan oluşması mümkündür; azospermi nedenleri her zaman doğuştan olmaz. Yaşam tarzı ile ilgili seçimler, tercih edilen meslekler, varikosel hastalığının olup olmaması, travmalar, geçirilen cerrahilerin etkileri gibi değişkenler azosperminin sonradan ortaya çıkmasına neden olabilir.

Azospermi için ilaç tedavisi var mı?

Azospermi tedavisi; azospermi nedenleri ve türü doğrultusunda gerçekleştirilir. Azospermiye neden olan sağlık sorununun tedavisi için ilaç tedavisinin de etkili olması mümkündür. Günümüzde tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi söz konusu olduğunda testislerde olgun sperm bulmak için uygulanan altın standart tedavi seçeneği mikroTESE cerrahisidir.

Azospermi genetik bir sorun mudur?

Azospermi nedenleri son derecede çeşitlidir. Azospermi genetik problemler nedeniyle de kaynaklanabilen bir durum olma niteliği taşır. Y kromozomu mikrodelesyonu azosperminin genetik nedenlerine örnek olarak gösterilebilir. Azospermi teşhisi konulan erkeklerin yaklaşık %10’unda genetik sorunlar tespit edilmiştir.

Youtube kanalıma abone olabilirsiniz

Azospermi Nedenleri ve Detayları Azospermi Nedenleri ve Detayları

Klinefelter Sendromu Nedir? Klinefelter Sendromu Detayları

Fiziksel ve entelektüel gelişimi etkileyebildiği bilinen Klinefelter sendromu, erkeklerde görülen bir kromozomal anomali şeklinde kısaca tanımlanabilir. Yaygın olarak erkeklerin uzun boylu olmasına yol açar ve aynı zamanda erkek kaynaklı kısırlık oluşumuna neden olabilir. Bu sendroma sahip olan erkekler fazladan bir X kromozumu ile dünyaya gelirler. Cinsiyet üzerinde etkiye sahip olmasa da bu hastalık erkekleri çeşitli şekillerde etkileyebilir. Bazılarında çok hafif seyreden semptomlar zaman ilerledikçe değişiklik gösterme eğiliminde olur. Kaslarda güçsüzlük, motor gelişiminde yavaşlık, inmemiş testis ve konuşmaya geç başlama gibi belirtiler erkek çocuklarda baskın olurken yaş ilerledikçe boyda ve bacaklarda uzama, kısa gövde, testislerde sertleşme ve küçülme, sperm değerlerinde düşme, kemiklerde zayıflık, enerji düşüklüğü ve depresyon gibi farklı semptomlara evrilebilir.

Kısırlık tedavi edilemez bir sorun değil.

Detaylı bilgi al

Klinefelter Sendromu Nedir?

Bebeklerin cinsiyetleri X ve Y kromozomlarınca belirlenir. Erkek bebeklerde normal şartlar altında X ve Y kromozomlarından birer tane bulunur. Klinefelter sendromu ise fazladan bir X kromozomunun gen paketinde bulunması ile karakterize bir durum olarak kısaca tanımlanabilir. Doğrudan kalıtsal bir hastalık olmayan Klinefelter, genellikle rastgele olarak gündeme gelir.

 

Klinefelter Sendromunun Sebepleri

XXY sendromu rastgele meydana gelebilen bir durumdur. Yaşı ilerlemiş kadınların gebeliklerinde Klinefelter sendromuna sahip erkek bebek dünyaya gelme ihtimalinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda erkeklerin sperminin de sendroma neden olabileceği bilinmektedir. Normalde sperm hücresinde yalnızca X ya da Y kromozumu bulunurken yaşın ilerlemesi ile birlikte erkeklerin spermlerinde X ve Y kromozomları eş zamanlı olarak görülebilir.

 

Klinefelter Sendromunun Belirtileri

Belirtiler erkeklerin yaşı doğrultusunda değişiklik gösterebilmektedir. Çok erken yaşta tespit edilmesi mümkün olmasa da belirtilerin dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi ve bir farklılık görüldüğü takdirde hekimlere başvurulması önemlidir.

Sendrom erkek bebeklerde ve çocuklarda kaslarda zayıflık, motor becerilerin gelişiminde yavaşlık, konuşma becerilerinde gecikme gibi semptomlara yol açabilir. Yaş ilerledikçe bu belirtiler standartlara göre uzun boy, ergenlik döneminde gecikme, penis gelişiminde sorun, bilişsel yeteneklerde gerilik, enerji azlığı, sosyalleşmede zorluk gibi şikayetlerle değişim gösterebilir. Sendromun yetişkin erkeklerde yol açtığı semptomlar arasında testislerde ve peniste küçüklük, boy uzunluğu, sperm sayısında düşüklük, bacak ve kol uzunluğunda orantısızlık, depresif ruh hali, memelerde büyüme, konsantrasyon güçlüğü, kemiklerde zayıflama, vücut kıllarında azalma gibi şikayetler yer alabilir.

 

Klinefelter Sendromunun Türleri

Sendrom iki farklı tipte karşımıza çıkabilir.

  • 48, XXYY sendromu adı verilen tip son derece nadir görülür. Kişide hem fazladan bir X hem de fazladan bir Y kromozomunun varlığı söz konusudur.
  • 47, XXY ve 46 XY sendromu ise hücrenin bir kısmında Klinefelter, diğer kısmında farklı bir yapı görülmesi ile karakterize olduğundan mozaik tip olarak da adlandırılabilmektedir.

 

Klinefelter Sendromunun Riskleri

Klinefelter sendromu riskleri genellikle düşük testosteron seviyesi ile bağlantılıdır.

  • Lupus ve romatoid artrit gibi bağışık sistemi sorunları,
  • Kanı, kemik iliğini ve lenf nodlarını etkileyen kanser türleri,
  • Diyabet,
  • Kan damarlarında ve kalpte sağlık sorunları oluşumu,
  • Akciğer hastalıkları,
  • Anksiyete ve depresyon gibi mental problemleri
  • Kemiklerde zayıflık gibi komplikasyonlar oraya çıkabilir.

 

Klinefelter Sendromunun Tedavisi

Her yaşta tedavi seçenekleri değerlendirilebilse de erken teşhis ve tedavi ile daha başarılı sonuçlar alınabilir. Yaygın görülen tedavilerin başında testosteron replasman tedavisi bulunur. Ergenlik döneminde testosteron replasman tedavisinin alınması hem vücuttaki döneme özgü değişimlerin gerçekleşmesi hem de penis boyunun ideal ölçülere yaklaşması adına önemlidir. Testosteron replasman tedavisine ek olarak çocuklar için konuşma tedavisi, meme boyutlarında büyüme için jinekomasti cerrahisi, mental sorunlar için psikolojik danışmanlık, çocuk sahibi olmak için fertilite tedavileri gibi yöntemlere başvurulması mümkündür.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Klinefelter sendromu hakkında birçok konuya değindik. Kullanıcıların merak ettiği diğer soruları da cevapladık.

 

Klinefelter sendromu çocuk sahibi olabilir mi?

Bu sendroma sahip erkeklerde sperm hücresi bulunmaz ya da var olan hücrelerin sayısı doğal yolla gebelik oluşumu için yeterli olmaz. Günümüzde gelişen tıbbi teknolojiler sayesinde testosteron replasman ve yardımcı üreme tedavileri kullanılarak Klinefelter’li hastaların bebek sahibi olma şansları artırılmaktadır. MikroTESE ve ROSİ ya da ICSI teknikleri seçilmiş hastaların çocuk sahibi olmasını mümkün kılabilmektedir.

 

Klinefelter sendromu zekâ geriliğine sebep oluyor mu?

Zekâ geriliğine neden olmasa da bilişsel gelişimi olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir. Erken dönemde konuşma bozukluklarına, okuma ve anlamada zorluğa, bağlantı kurmada sorunlara neden olabilir.

 

Klinefelter sendromu özellikleri nelerdir?

Bu genetik bozukluğun yol açtığı spesifik unsurlar az önce de belirtildiği gibi yaşla birlikte değişiklik gösterebilir. Genellikle sert ve küçük testisler, peniste kısalık, bacaklarda uzunluk, kalçada genişlik, boyun ortalamadan uzun olması, erkek kaynaklı infertilite, kemiklerde güçsüzlük, memelerde büyüme ve terleme atakları sendromu yaşayan hastalarda ortak olarak gözlemlenebilmektedir.

Azospermi İçin Mikro Tese Tedavisi

Azospermi İçin Mikro Tese Tedavisi

Kısırlık ancak çiftlerin bir sene boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye girmesinden sonra hamileliğin gelişmemesi durumunda gündeme gelmektedir. Kısırlık erkekten ya da kadından kaynaklı olabilmektedir. Bazı durumlarda çiftlerin her ikisinde de kısırlığa rastlanmaktadır. Kısırlığın birçok nedeni olabilmektedir. Genellikle kısırlık başka bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık olarak her 100 çiftten 12 – 13’ü kısırlık yaşamaktadır. Bu vakaların neredeyse yarısı erkek kaynaklı kısırlıklardır. Erkek kaynaklı kısırlık nedenleri arasında azospermi rahatsızlığı da üst sıralarda bulunmaktadır.

Sperm hücreleri testislerde üretilmektedir. Sonrasında üreme sisteminde seminal kanallarda seminal sıvıyla bir araya gelir. Ejakülasyon ile birlikte de vücut dışına çıkar. Azospermi hastalarında ise sperm bu denklemden çıkmaktadır. Azospermi hastalarının ejakülasyonunda sperm bulunmamaktadır. Her ne kadar ejakülasyon meydana gelse de içerisinde hiçbir sperm hücresine rastlanmamaktadır. Azospermi sık sık düşük sperm sayısı ile karıştırılmaktadır. Ancak azospermi teşhisi konulan erkeklerin menisinde hiç sperm hücresine rastlanmamaktadır. Azospermi rahatsızlığı kendi içerisinde obstrüktif yani tıkanıklığa bağlı ve non-obstrüktif yani tıkanıklığa bağlı olmayan şeklinde ikiye ayrılmaktadır.

Azospermi Hakkında Detaylı Bilgi Alın

Mikro Tese Hakkında Detaylı Bilgi Alın

 

Azospermi Hangi Sıklıkla Görülür?

Erkek kaynaklı kısırlıklarda azospermi sık karşılaşılan durumlardan bir tanesidir. Günümüzde yaklaşık olarak tüm erkeklerin %1’inde azospermi olduğu düşünülmektedir. Erkek kaynaklı kısırlıklarda azospermi görülme oranı da yaklaşık %10 – %15 arasında değişiklik göstermektedir. Bu da azospermiyi oldukça yaygın rahatsızlıklardan birisi haline getirmektedir.

Azospermiye neden olabilecek birçok potansiyel neden bulunmaktadır. Klinefelter sendromu gibi genetik problemler, kemoterapi ya da radyoterapi gibi tedavi yöntemleri, uyuşturucu kullanımı gibi sebepler azospermiye neden olmaktadır. Ayrıca varikosel ya da her iki tarafta vas deferans yokluğu gibi anatomik problemlerde de azospermi görülmektedir. En sık görülen azospermi nedenleri genetik durumlar, yetersiz testis gelişimi ya da çevresel toksinlere maruz kalmadır. Ancak bu kadar yaygın görülmesine rağmen hala daha tam olarak neyin azospermiye neden olduğu bilinmemektedir.

Azospermi, ejakülasyonda sperm bulunmamasıdır ve bazı yanlış bilgileri de beraberinde getirmektedir. Azospermi hastaları hiç sperm üretemez düşüncesi tam anlamıyla doğruyu yansıtmaz. Bu nedenle azospermi hastaları için durum tamamen umutsuz değildir. Azospermi tedavisi ile çiftlerin çocuk sahibi olabilmesi mümkün hale gelmektedir.

 

Eşi Azospermi Olup Hamile Kalmak Mümkün mü?

Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en merak ettiği sorulardan birisi de azospermi hastası eşi olan kadınların hamilelik elde edip edemeyeceğidir. Bu soruya kesin bir yanıt verilememekle birlikte kişiye özel planlanan tedavilerle azospermi hastalarının çocuk sahibi olabilmesinin mümkün olabileceği ifade edilebilir. Azospermi rahatsızlığı tıkanıklığa bağlı olan ve tıkanıklığa bağlı olmayan olmak üzere iki farklı türde görülmektedir. Tıkanıklığa bağlı olan azospermi türünde sperm üretimi bulunmaktadır. Ancak üreme sisteminde bulunan bir problem yüzünden ejakülatta yer almamaktadır. Epididim, vas deferans ya da üreme sisteminin farklı bir bölgesinde meydana gelen tıkanıklık spermin penise ulaşmasına engel olur.

Tıkayıcı olmayan azospermi hastalarında ise sperm üretimi çok azdır ya da hiç yoktur. Genellikle testiste bulunan yapısal bozukluklar ya da diğer sağlık problemleri bu duruma yol açar.

Azospermi tedavisi azosperminin türüne ve nedenine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Gelişen teknoloji ile mikro tese tedavisi gibi tedavi yöntemleri ile azospermiye bağlı erkek kaynaklı kısırlık teşhisi konmuş çiftler çocuk sahibi olabilmektedir.

 

Mikro Tese ile Azospermi Tedavisi

Mikro Tese tedavisi en yaygın tercih edilen azospermi tedavisi olarak kabul edilmektedir. Mikro Tese tedavisi özünde cerrahi nitelik taşıyan bir işlemdir. Genel anestezi altında gerçekleştirilen bu yöntemde testisler açılır ve içerisindeki sperm hücrelerinin üretildiği sperma kanalları detaylı bir şekilde kontrol edilir. Operasyon esnasında direkt bu bölgede sperm hücresi aranmaktadır. Azospermi tedavisi için yapılan mikro Tese ameliyatı yaklaşık olarak 2 saati bulabilmektedir. Çünkü testisten alınan dokular detaylı bir şekilde incelenir. Doku alındıktan sonra ameliyat devam ederken alınan doku mikroskop altında kontrol edilir ve içerisinde canlı sperm aranır

Tüm azospermi hastaları mikro Tese tedavisi için uygun kişilerdir. Ancak azopsermi tanısını konduktan sonra mikroTese tedavisi için planlama yapılmadan önce genetik inceleme yapmak gerekmektedir. Sperm üretimini Y kromozomunda yer alan AZF bölgesi kontrol eder. Bu bölgenin a, b ve c olmak üzere üç alt bölgesi bulunur. Bu bölgelerin bir kısmının ya da tamamının bulunmaması durumunda sperm üretimi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle mikro tese tedavisi ile sperm elde edilememektedir. Ancak Y kromozomunda problem bulunmayan kişilerde azospermi tedavisi ile sperm bulma şansı %40 ile 60 arasında değişiklik gösterir.

Azospermi

Azospermi İçin En İyi Tedavi Yöntemleri

Azospermi hastalığı erkekler arasında en sık rastlanan erkek kaynaklı kısırlık nedenlerinden birisidir. Azospermi hastası olan erkeklerin ejakülatında sperm hücresine rastlanmamaktadır. Bu nedenle de doğal yollarla gebelik oluşmamaktadır. Ancak bu durum, günümüzde azospermi kaynaklı kısırlık yaşayan çiftlerin bebek sahibi olamayacağı anlamına gelmemektedir. Çeşitli tedavi yöntemleri sayesinde azospermi hastaları da bebek sahibi olabilmektedir. Azospermi hastalarına uygulanabilecek farklı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Ancak aralarından en etkili olan azopsermi ameliyatı olarak öne çıkmaktadır. Azospermi hastalarında uygulanan mikro TESE ameliyatı ile testislerde sperm hücresi bulma ihtimali oldukça yüksektir.

 

Azospermi Ameliyatı

Azospermi ameliyatı olarak da bilinen mikro TESE ameliyatında direkt olarak sperm hücrelerinin üretildiği testis bölgelerinde arama yapılmaktadır. Azospermi ameliyatı tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastaları için önemli şanslardan birisidir. Genel anestezi ile yapılan ameliyatta direkt olarak sperm hücrelerinin üretildiği bölümler kontrol edilmektedir. Alınan doku parçası mikroskop altında incelenerek canlı sperm hücresi aranır. Mikro TESE ameliyatlarıyla oldukça yüz güldürücü sonuçlar elde etmek mümkündür. İlk seferde sperm hücresi bulunmadığında veya çeşitli sebeplerle tekrar sperm hücrelerine ihtiyaç duyulduğunda ikinci kez azospermi ameliyatı yapmak mümkündür. Ancak ilk ameliyattan sonra, ikinci ameliyat için yaklaşık 6 aylık bir bekleme süresi tavsiye edilmektedir.

Azospermi ameliyatı dendiğinde akla ilk mikroTESE gelse de tıkanıklığa bağlı azopsermi tedavisinde PESA ve MESA gibi sperm toplama tekniklerine de başvurulması söz konusu olabilir. Hangi tekniğin hangi hasta grubuna uygulanması gerektiği hasta özelinde yapılan detaylı tetkikler sonucunda üroloji ve androloji uzmanları tarafından belirlenmektedir.

 

Hormonal Tedavi

Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında, hormonal terapi etkili olabilmektedir. Erkeklerde sperm yapımını FSH hormonu düzenler. Ayrıca testosteron ve luteinizan hormon da erkeklerde üreme sağlığı üzerinde önemli etkilere sahiptir. Hormonal bozukluğu bulunan kişilerde hormonal tedavi sperm üretiminde etkili olabilmektedir. Diğer taraftan azospermi hastalarının hormon dengeleri de son derece normal olabilmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalar ile beraber hormon tedavisi olan tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarının ejakülatında sperm hücrelerine rastlanabilmektedir. Ancak uzun süreli hormon tedavisi genel sağlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilmektedir. Bu nedenle hormonal tedavinin etkileri günümüzde hala tartışmalıdır.

 

Bitkisel Tedavi

Azospermi hastalığına iyi geldiği söylenen bitkisel tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Ancak bu yöntemlerin hem tıkanıklığa bağlı olan hem de tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarına bir fayda sağladığı düşünülmemektedir. Sperm sayısı düşük olan kişilerde beslenme ve diğer gündelik alışkanlıkların değiştirilmesi sperm sayısında iyileşme olduğu gözlemlenebilmektedir. Ancak bu konuda da çeşitli tartışmalar sürmektedir. Dengeli ve yeterli beslenme, düzenli spor yapma, alkol ve sigara gibi vücutta toksik etkiye neden olan maddelerden uzak durma genel sağlık sistemi için olduğu gibi üreme sistemi sağlığı için de önemlidir.

 

Vitamin Tedavisi

Erkek kaynaklı kısırlık problemlerinde tedaviye yönelik kullanılan yöntemlerden birisi de vitamin tedavisidir. Ancak vitaminlerin de azospermi üzerindeki etkinliği tartışmalıdır. Bununla beraber doğru bir şekilde planlanması ve sürdürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde vitamin tedavisi mali açıdan oldukça külfetli hale gelmektedir. Hastalığı takip eden uzman hekimin uygun görmesi durumunda çeşitli vitamin takviyelerinin ve tedavilerinin kullanılmasında bir sakınca yoktur. Ancak uzman hekimin bilgisi olmadan bu yöntemlere başvurmamak gerekmektedir.

 

İlaç Tedavisi

İlaç tedavisi azospermi tedavisinde tercih edilen bir diğer yöntemdir. İlaç tedavisi genellikle vücuttaki hormon dengesini sağlamaya yöneliktir. Azospermi tedavisinde kullanılan ilaçlar büyük oranda antiöstrojen etkiye sahiptir. Bu şekilde vücuttaki östrojen, testosteron hormonu dengesi üzerinde etkili olmaktadır. Bu tedavide amaç vücuttaki kadınlık hormonu olan östrojen seviyesini düşürerek erkeklik hormonu olan testosteronun etkinliğini artırmaktadır.

 

Plazma Tedavisi

Özellikle teknolojinin gelişmesi ile beraber son yıllarda plazma tedavisi azospermi tedavisi olarak öne çıkmaktadır. Azospermi hastaları arasında büyük bir merak konusu olan plazma tedavisi hakkında henüz kesin bir sonuca varmayı sağlayabilecek veri bulunmamaktadır. Henüz deneme aşamasında olan bu yöntem daha azospermi hastalığı için bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmemektedir. Tedavi seçeneklerinden biri haline gelebilmesi için detaylı bir şekilde araştırılması ve plazma tedavisi alan hasta sayılarının arttırılması gerekmektedir.

 

Kök Hücre Tedavisi

Kök hücre tedavisi uzun zamandır mevcut olan bir yöntem olsa da aslında bu tedavi yöntemi de gelişen teknoloji ile mümkün hale gelmiştir. Son yıllarda kök hücre alanında elde edilen gelişmeler azospermi hastaları için de umut getirmektedir. Plazma tedavisi gibi kök hücre tedavisi de henüz yeni bir yöntemdir ve bu nedenle tam olarak azospermi tedavileri arasındaki yerini almamıştır.

Azospermi

Azospermi Hakkında Merak Edilenler 2022

Azospermi erkeklerin ejakülatında canlı ya da cansız hiç sperm hücresinin bulunmaması durumu olarak kısaca tanımlanabilir. Yaklaşık olarak tüm erkeklerin %1’inde azospermi olduğu düşünülmektedir. Azospermi hastalığı erkeklerde yaygın görülen kısırlık nedenlerinden birisidir.

Azospermi hastalığı tıkanıklığa bağlı ve tıkanıklığa bağlı olmayan olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Tıkanıklığa bağlı azospermi; testislerde sperm üretiminin olduğu ancak sperm hücrelerinin meni ile vücuttan atılmasını sağlayan üreme sistemi yollarında bir tıkanıklık olduğunun göstergesidir. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermide ise sperm üretiminde problem bulunmaktadır. Azospermi tedavisi ile bu hastaların sperma kanallarında ya da testisin diğer bölgelerinde sperm hücresi aranmaktadır.

Azospermi Hakkında Detaylı Bilgi Alın

Azospermi için Bitkisel Tedavi İşe Yarıyor mu?

Azospermi hastalarının merak ettiği noktalardan bir tanesi de bitkisel tedavi ile azospermi hastalığının tedavi edilip edilemeyeceğidir. Her ne kadar günlük hayatta azospermiye iyi geldiği düşünülen bitkisel kürler söylentisi bulunsa da bu pek doğru değildir.

Üreme sisteminde meydana gelmiş bir tıkanıklığı açacak bitkisel tedavi yoktur. Benzer bir şekilde yapısal ya da genetik bozukluklardan kaynaklı sperm üretimi olmamasının da bitkisel bir tedavisi bulunmamaktadır. Tedavi edici özelliği olduğu söylenen bitkisel tedavilerin yararı olmadığı gibi bazı durumlarda zararı olabilmektedir.

 

Azospermi Belirtileri Nelerdir?

En belirgin azospermi belirtisi erkek kaynaklı kısırlıktır. Yaklaşık bir yıl boyunca korunmasız cinsel ilişkiye giren çiftlerde gebeliğin gelişmemesi durumu kısırlık olarak değerlendirilir. Kısırlık kadından, erkekten ya da çiftlerin her ikisinden kaynaklanabilmektedir. Azospermi en sık görülen erkek kaynaklı kısırlık nedenlerinden bir tanesidir.

Erkeklerde azospermi hastalığının fark edilmesi zordur. Çünkü azospermi hastalarında genellikle bir ejakülasyon problemi bulunmamaktadır. Sadece ejakülatta sperm hücresine rastlanmamaktadır. Buna rağmen bazı azospermi hastalarında da çeşitli belirtiler görülebilmektedir. Cinsel isteksizlik, ereksiyon bozukluğu, testislerde şişlik, kitle ya da rahatsızlık hissi ile beraber vücutta ve yüzde saç kaybı azospermi belirtileri olarak ortaya çıkabilmektedir.

 

Azospermi İçin İlaç Tedavisi İşe Yarar mı?

Azospermi için ilaç tedavisi oldukça kısıtlıdır. Retrograde ejakülasyon problemi bulunan hastalarda ilaç kullanımı ile azosperminin önüne geçilebilmektedir. Bununla beraber hormonal bozukluklara bağlı azospermi hastalarında da hormon tedavisi ile olumlu sonuçlar elde edilebilmektedir. Ancak en etkili azospermi tedavisi mikroTESE operasyonudur. Tıkanıklığa bağlı olan azospermi hastalarında ise cerrahi yöntemler ile tıkanıklık problemi giderilebilmektedir. Önemli olan eşlerin eş zamanlı değerlendirilmesidir. Tıkanıklığa bağlı azospermi durumunda da sperm toplama tekniklerine başvurulması ve tüp bebek tedavisi uygulanması mümkündür.

 

Azospermi Tedavisi İçin Bitkisel Kürler Nelerdir?

Azospermi için bitkisel kürlerin yararları tartışmalıdır. Düşük sperm sayısı ya da hareketliliği olan kişilerde gündelik hayatta yapılacak bazı değişiklikler sperm kalitesinin artmasına yardımcı olabilmektedir. Ancak tıkanıklığa ya da genetik problemlere bağlı azospermi hastalarında bitkisel kürlerin yararı bulunmamaktadır. Bununla beraber sağlıklı ve düzenli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, stres seviyesini düşürmek birçok konuda olduğu gibi üreme sağlığında da faydalıdır.

 

Azospermi Olanın Çocuğu Olur Mu?

Azospermi, en sık görülen erkek kaynaklı kısırlık nedenlerinden birisidir. Bu nedenle azospermi hastalığı nedenli kısırlık problemi yaşayan çiftlerde doğal yollardan gebelik mümkün değildir. Tıkanıklığa bağlı azospermi hastalarında problemin tedavi edilmesi ile beraber genellikle kısırlık da ortadan kalkmaktadır. Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında ise mikro TESE ameliyatı ile olumlu sonuçlar almak mümkündür. Mikro TESE ameliyatı ile testislerde canlı sperm bulma şansı %60’lara kadar çıkmaktadır.

 

Azospermi ve FSH Yüksekliği

Tıkanıklığa bağlı olmayan azospermi hastalarında genellikle FSH hormonu seviyelerin normalin üzerinde seyretmektedir. Ancak FSH hormonu tek başına sperm hücresinin olup olmadığı hakkında bilgi vermemektedir. FSH değeri normal olan hastalarda sperm hücresi bulunamazken yüksek olan hastalarda sperm üretimine ve canlı sperm hücresine rastlamak mümkün olmaktadır.