Kategori: Prostat Hastalıkları

Prostatit

Prostatit, prostat bezinin enflamasyon ve /veya enfeksiyonuyla uyumlu işeme sonunda yanma hissi ve acı, işeme bozukluğu, anüs bölgesinde ağrı, işeme sıklığı  ve ağrılı boşalma gibi semptomları içeren bir sendromdur. Prostatit aniden idrar şikayelerinin başlaması, ateş yükselmesi, titreme ve halsizlik ile kendini belli eder. İdrar tahlillerinde bol lokosit, kan lokositlerinde artiş ( lokositoz ), CRP ve sedimentasyon artışı ve özellikle PSA değerlerinde artış gözlenir.

Prostatit bakteriyel ve abakteriyel olarak sınıflandırılır.

Akut bakteriyel prostatit; genellikle ani başlangıçlı ateşli hastalık olup ciddi irritatif semptomlar, pozitif idrar kültürleri ve fizik muayenede duyarlı, şiş, gode bırakan prostat ile karakterizedir.

Kronik bakteriyel prostatit inatçı bakteriyel enfeksiyonlar, uzun süreli antibiotik tedavisi rejimlerine rağmen prostat salgılarda enflamatuvar hücrelerle karakterizedir.

Akut bakteriyel form göstermedikçe prostatiti tanımak zordur.

Prostat masajıyla elde edilen prostat salgıları, ilk idrar örneğinde lökositlerin varlığını gösterebilir. Akut prostatitte bakteriler görülebilir.

Prostatitte en sık görülen patoloji E.colidir.

Prostatitte en sık kullanılan antibiotikler, trm/smz ve kinolonlardır.

Konvansiyonel tedaviye yanıt vermeyen prostatiti öyküsü olan hastaların bir bölümü ürodinamik değerlendirmeye alınmalıdır. Sıklıkla bu hastalarda detrusor karasızlığına bağlı olarak mesane işlev bozukluğu söz konusudur.

İyi Huylu Prostat Büyümesi – Bph (Benign Prostat Hiperplazisi)

Prostat; mesanenin alt bölümüne yapışık halde bulunan, yaklaşık 20 gram ağırlığında olan şekli kestaneye benzer sadece erkeklerde bulunan bir organdır. Mesanede depolanan idrar, prostatın içinden geçerek idrar yoluna girer. Prostat; içerisinden idrar yolunun başlangıç kısmının geçtiği organdır. Salgıladığı sıvıyı ince kanallar vasıtası ile idrar yolu içine boşaltır. Prostatın sıvısı meninin %20-25 kadarını oluşturmaktadır. Bu sıvı meni içerisine verdiği sıvılarla; meninin sıvılaşmasını, pH özelliğinin devam ettirilmesini sağladığı gibi bilinen-bilinmeyen birçok enzimi ile gebelik oluşmasında etkili olabilmektedir.

Prostatın üç grup hastalığı önemlidir.

  1. Prostat iltihapları
  2. Selim prostat büyümeleri
  3. Prostat Kanseri

Genç erkeklerde prostat bir ceviz büyüklüğündedir, ancak 40 yaşlarının sonunda ve 50 yaşlarının başında prostat büyümeye başlayabilir. Erkeklerin çoğunda bu bir probleme neden olmaz. Bazı erkeklerde prostat büyümesi idrar yoluna baskı yaptığı için idrar yaparken zorluk çekilebilir. Sorunlar arasında gece yarısı idrara çıkmak için yataktan kalkmak ve sık sık idrar yapmak sayılabilir. İdrar akışı eskiye göre yavaşlamış olabilir. İdrar yapmak için zorlanmak gerekir ve idrarın belli başlı kısmı aktıktan sonra hala damla damla idrar gelebilir. Ayrıca kişi idrar yaptıktan sonra idrar kesesinin tamamen boşalmamış olduğu hissine kapılabilir.

Bazı erkeklerde büyüyen prostat ameliyatla küçültülebilir ve normal idrar yapmak mümkün olur. Prostat ameliyatı genelde erkeğin cinsel istemini ve cinsel gücünü etkilemez ama cinsel ilişki sırasında meni idrar torbasına boşaldığı için baba olma yeteneği kaybolur.

Birçok vakada sorunlar prostat büyümesinden kaynaklanır. Bu durum can sıkıcı olmakla birlikte ciddi değildir. Ancak bazen bu belirtiler prostat kanserinin habercisi olabilir, prostat kanseri de başarı ile tedavi edilebilen bir hastalıktır.

Prostat kanserinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Aşırı yağlı gıdalar prostat kanseri riskini arttırabilir, ayrıca ailesindeki erkeklerde prostat kanseri bulunan (baba, erkek kardeş, her iki taraftaki büyükbabalar) kişilerde risk iki kat fazladır. Birden fazla yakın akrabada prostat kanseri varsa risk daha da artar.

Bu şekilde risk grubuna dahil olan erkekler 40 yaşından sonra düzenli olarak prostat muayenesi olmalıdırlar. Prostat muayenesi makattan yapılan bir muayene ve kan testinden ibarettir.

Bu iki hastalık dışında özellikle genç erkeklerde görülen ve prostat iltihabı olarak bilinen bir hastalığı daha vardır prostatın. Sık sık idrar yapmak ve testislerde ve meni boşalırken ağrı duymak prostat iltihabının belirtileri arasındadır. Kolaylıkla tedavi edilebilir.

Prostatın akut iltihapları seyrektir. Mikrobik bir ajanın genellikle kan yolu ile prostat dokusuna yerleşmesiyle veya prostat kanalcıklarından girmesiyle prostat iltihabı oluşabilir. Hastalık çok ağrılıdır, ateşle seyreder ve genel durumu bozar. Uygun antibiyotiklerle tedavisi iltihap apseleşmeye sebep olmuşsa apsenin boşaltılması gereklidir. Prostatın kronik iltihapları daha sıktır. Genellikle 25-50 yaşlar arasında görülür. Bazı mikropların prostat içerisine yerleşmesi ve olayın kronik hal kazanması ile çok çeşitli şikayet ve belirtilere sebep olabilir.

Prostat Belirtileri:

  1. Sık idrara çıkmak.
  2. İdrar yaparken ve istirahatle idrar yolunda yanma.
  3. İdrar yolundan akıntı.
  4. Boşalma sırasında veya sonrasında ağrı, yanma.
  5. Büyük abdest hissi, kabızlık.
  6. Makat, idrar yolu arasındaki bölgede ağrı, yanma.

Prostatın kronik iltihaplarının hem teşhisi hem de tedavisi güçtür. Teşhiste hastalığa sebep olan etkenin bulunması, antibiyotik hassasiyet testlerinin yapılması çok hassas bir işlemdir. Dikkatle yapılmadığında ya etken ajan bulunamamakta ya da bizzat hastalığa sebep olan ajan değil de, dışarıdan bulaşan mikropların üremesiyle yanlış bir etken sebep olarak gösterilebilmektedir.

Kronik prostatit hastalığı düşünülen hastada etkenin izolasyonu ve tanı için özel değerlendirmeler şarttır. Bu amaçla en yaygın kullanılanında; ilk idrar, orta idrar, prostat masaj sıvısı ve son idrarda ayrı ayrı değerlendirme ve kültür yapılmaktadır. Buna alt idrar yolu enfeksiyonlarının lokalizasyon testleri denilmektedir.

Selim Prostat Hiperplazisi (Bph)

Erkeklerde 30’lu yaşların başında histolojik olarak BPH saptanabilir. Hastalığın görülme sıklığı artar ve 80’li yaşlarda %90’lara ulaşır. Prostat büyümesi ve mesane boynu obstrüksiyonuna sekonder semptomlar yaşla birlikte artar ve 70’li yaşlarda erkeklerin ¼’ünde ciddi semptomlar oluşturur.

  1. Obstrüktif Semptomlar:
    Güçsüz idrar akımı,
    İdrar yaparken duraksama
    İşeme sonunda damlama
    İdrar tutamama
    Mesanenin tamamen boşalmadığı hissidir.
  2. İrritatif Semptomlar:
    Acil işeme hissi,
    Sık işeme,
    Noktüri,
    Ara sıra idrar tutamama,
    Ara sıra ıkınmalı işemedir.
  3. Diğer semptomlar:
    Kanlı işeme (hematüri)
    İdrar yolu enfeksiyonları
    İdrar retansiyonu
    Böbrek yetersizliği gibi şikayetlerde oluşabilir.

BPH tedavi edilmediği zaman mesane taşları, idrar yolu retansiyonu (tıkanıklık), hidronefroz ve ciddi olgularda böbrek yetmezliğiyle sonuçlanabilir.

Hafif derecede şikayeti olan hastalar dikkatli izlem altına alınabilir. Ancak orta ve ciddi derecede semptomları olanlar belli bir tedaviyi gerektirirler.

Hastalara öncelikle tam idrar tahlili, üre, kreatinine, total psa, serbest psa testleri yapılmalı, radyolojik olarak üriner ultrasonografi, IVP, üriner ct veya prostat MR görüntülemesi uygulanmalıdır.

İdrar akım hızı için üroflowmetri, mesane fonksiyonları için ürodinami ve basınç akım çalışmaları yapılmalıdır.

Bütün bu testler sonucunda hastalar takip, medikal tedavi ve cerrahi grup olarak sınıflandırılır.

Operasyon kararı alındığında, prostatın boyutu ve hastanın genel durumu dikkate alınarak operasyon tipi belirlenir.

  • TUİP: Prostatın transüretral insizyonu üretral direnci azaltmak ve işeme semptomlarını geçirmek amacıyla prostatik üretranın insizyonundan ibarettir. Patolojik örnekleme imkanı vermez.Prosedür küçük prostatlılarda etkindir. Postoperatif bir gün yatış süresi vardır.
  • TUR (P): Transüretral yolla prostat rezeksiyonudur. Orta büyüklükteki 40-100 gram prostatlarda tercih edilir. Patolojik örnekleme imkanı verir. Ameliyattan sonra sonda takılır ve hastanın hastanede kalış süresi 3-4 gündür.
  • Plazmakinetik TUR (P): büyük volümlü prostatlarda tercih edilir. Patoloji alınması yapılabilir. Kanama olasılığı TUR (P)’ye göre daha azdır. Sonda takılır ve hasta 1-2 gün hastanede kalır.
  • Greenlight TUR(P): Laser yardımıyla prostat volümünün vaporizasyonu (buharlaştırma) tekniğidir. Her boyutta prostatta yapılabilir. Tek dezavantajı patolojik örnek alınamamasıdır. Kanama minimaldir. Ameliyat sonrasında sonda her zaman takılmaz. Hasta bir gün sonra evine gidebilir.
  • Açık Prostatektomi: 150 gram ve üzeri boyuttaki prostatlarda tercih edilir. PSA değerinin normal olması veya iyi huylu büyüme varlığının patolojik olarak ispatlanmış olması gerekmektedir. Bu koşullar altında açık prostatektomi suprapubik veya retropubik olarak yapılabilir. Ameliyat sonrasında 5-7 gün sonda takılı kalır. Hastanın iyileşme süresinin yaklaşık 7 gün olması ve kanama olasılığı fazla oluşundan dolayı bu operasyon tipinin yapılma sıklığı gittikçe azalmaktadır.