Kısırlık ancak çiftlerin bir sene boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye girmesinden sonra hamileliğin gelişmemesi durumunda gündeme gelmektedir. Kısırlık erkekten ya da kadından kaynaklı olabilmektedir. Bazı durumlarda çiftlerin her ikisinde de kısırlığa rastlanmaktadır. Kısırlığın birçok nedeni olabilmektedir. Genellikle kısırlık başka bir hastalığın sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Yaklaşık olarak her 100 çiftten 12 – 13’ü kısırlık yaşamaktadır. Bu vakaların neredeyse yarısı erkek kaynaklı kısırlıklardır. Erkek kaynaklı kısırlık nedenleri arasında azospermi rahatsızlığı da üst sıralarda bulunmaktadır.
Sperm hücreleri testislerde üretilmektedir. Sonrasında üreme sisteminde seminal kanallarda seminal sıvıyla bir araya gelir. Ejakülasyon ile birlikte de vücut dışına çıkar. Azospermi hastalarında ise sperm bu denklemden çıkmaktadır. Azospermi hastalarının ejakülasyonunda sperm bulunmamaktadır. Her ne kadar ejakülasyon meydana gelse de içerisinde hiçbir sperm hücresine rastlanmamaktadır. Azospermi sık sık düşük sperm sayısı ile karıştırılmaktadır. Ancak azospermi teşhisi konulan erkeklerin menisinde hiç sperm hücresine rastlanmamaktadır. Azospermi rahatsızlığı kendi içerisinde obstrüktif yani tıkanıklığa bağlı ve non-obstrüktif yani tıkanıklığa bağlı olmayan şeklinde ikiye ayrılmaktadır.
Azospermi Hakkında Detaylı Bilgi Alın
Mikro Tese Hakkında Detaylı Bilgi Alın
Azospermi Hangi Sıklıkla Görülür?
Erkek kaynaklı kısırlıklarda azospermi sık karşılaşılan durumlardan bir tanesidir. Günümüzde yaklaşık olarak tüm erkeklerin %1’inde azospermi olduğu düşünülmektedir. Erkek kaynaklı kısırlıklarda azospermi görülme oranı da yaklaşık %10 – %15 arasında değişiklik göstermektedir. Bu da azospermiyi oldukça yaygın rahatsızlıklardan birisi haline getirmektedir.
Azospermiye neden olabilecek birçok potansiyel neden bulunmaktadır. Klinefelter sendromu gibi genetik problemler, kemoterapi ya da radyoterapi gibi tedavi yöntemleri, uyuşturucu kullanımı gibi sebepler azospermiye neden olmaktadır. Ayrıca varikosel ya da her iki tarafta vas deferans yokluğu gibi anatomik problemlerde de azospermi görülmektedir. En sık görülen azospermi nedenleri genetik durumlar, yetersiz testis gelişimi ya da çevresel toksinlere maruz kalmadır. Ancak bu kadar yaygın görülmesine rağmen hala daha tam olarak neyin azospermiye neden olduğu bilinmemektedir.
Azospermi, ejakülasyonda sperm bulunmamasıdır ve bazı yanlış bilgileri de beraberinde getirmektedir. Azospermi hastaları hiç sperm üretemez düşüncesi tam anlamıyla doğruyu yansıtmaz. Bu nedenle azospermi hastaları için durum tamamen umutsuz değildir. Azospermi tedavisi ile çiftlerin çocuk sahibi olabilmesi mümkün hale gelmektedir.
Eşi Azospermi Olup Hamile Kalmak Mümkün mü?
Çocuk sahibi olmak isteyenlerin en merak ettiği sorulardan birisi de azospermi hastası eşi olan kadınların hamilelik elde edip edemeyeceğidir. Bu soruya kesin bir yanıt verilememekle birlikte kişiye özel planlanan tedavilerle azospermi hastalarının çocuk sahibi olabilmesinin mümkün olabileceği ifade edilebilir. Azospermi rahatsızlığı tıkanıklığa bağlı olan ve tıkanıklığa bağlı olmayan olmak üzere iki farklı türde görülmektedir. Tıkanıklığa bağlı olan azospermi türünde sperm üretimi bulunmaktadır. Ancak üreme sisteminde bulunan bir problem yüzünden ejakülatta yer almamaktadır. Epididim, vas deferans ya da üreme sisteminin farklı bir bölgesinde meydana gelen tıkanıklık spermin penise ulaşmasına engel olur.
Tıkayıcı olmayan azospermi hastalarında ise sperm üretimi çok azdır ya da hiç yoktur. Genellikle testiste bulunan yapısal bozukluklar ya da diğer sağlık problemleri bu duruma yol açar.
Azospermi tedavisi azosperminin türüne ve nedenine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Gelişen teknoloji ile mikro tese tedavisi gibi tedavi yöntemleri ile azospermiye bağlı erkek kaynaklı kısırlık teşhisi konmuş çiftler çocuk sahibi olabilmektedir.
Mikro Tese ile Azospermi Tedavisi
Mikro Tese tedavisi en yaygın tercih edilen azospermi tedavisi olarak kabul edilmektedir. Mikro Tese tedavisi özünde cerrahi nitelik taşıyan bir işlemdir. Genel anestezi altında gerçekleştirilen bu yöntemde testisler açılır ve içerisindeki sperm hücrelerinin üretildiği sperma kanalları detaylı bir şekilde kontrol edilir. Operasyon esnasında direkt bu bölgede sperm hücresi aranmaktadır. Azospermi tedavisi için yapılan mikro Tese ameliyatı yaklaşık olarak 2 saati bulabilmektedir. Çünkü testisten alınan dokular detaylı bir şekilde incelenir. Doku alındıktan sonra ameliyat devam ederken alınan doku mikroskop altında kontrol edilir ve içerisinde canlı sperm aranır
Tüm azospermi hastaları mikro Tese tedavisi için uygun kişilerdir. Ancak azopsermi tanısını konduktan sonra mikroTese tedavisi için planlama yapılmadan önce genetik inceleme yapmak gerekmektedir. Sperm üretimini Y kromozomunda yer alan AZF bölgesi kontrol eder. Bu bölgenin a, b ve c olmak üzere üç alt bölgesi bulunur. Bu bölgelerin bir kısmının ya da tamamının bulunmaması durumunda sperm üretimi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle mikro tese tedavisi ile sperm elde edilememektedir. Ancak Y kromozomunda problem bulunmayan kişilerde azospermi tedavisi ile sperm bulma şansı %40 ile 60 arasında değişiklik gösterir.